Bugun...


AV. Duygu SARIDAŞ

facebook-paylas
HİZMET TESPİT DAVASI
Tarih: 31-10-2024 11:15:00 Güncelleme: 31-10-2024 11:15:00


Merhaba Sevgili Okurlarım…

Bu hafta bir işveren yanında çalışan herkesin başına gelebilecek olan bir durumdan
bahsetmek istiyorum. Konumuz hizmet tespit davası. Hizmet tespit davası en basit ifadesi ile
bir işverene bağlı olarak çalışan ve 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanunu’na göre sigortalı sayılacak kişilerden olan bir kimsenin çalıştığı döneme ilişkin
sigorta başlangıcının yapılmamış olduğunu, sigorta primlerinin yatırılmamış olduğunu veya
eksik yatırılmış olduğunu fark etmesi halinde Mahkeme kararı ile sigortalılığının tespiti ve
uğradığı zararın tazmini amacıyla açtığı davadır.


Bu dava işveren gerçek kişi ise işverene, tüzel kişi ise ilgili tüzel kişiliğe yani şirkete
karşı açılmalıdır. Bununla birlikte hizmet tespit davası açıldığında dava Sosyal Güvenlik
Kurumu’na da ihbar edilmekte olup Sosyal Güvenlik Kurumu da kendi adına davaya
katılmaktadır. Davayı açması gereken kişi ise hizmet akdine bağlı çalışmasına rağmen sigorta
başlangıcı yapılmamış veya sigorta primleri ödenmemiş olan işçi veya bu işçinin ölümü
halinde geride kalan mirasçılarıdır.


Hizmet tespit davası İş Mahkemelerinde açılmaktadır. Ancak İş Mahkemesi
bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılabilecektir.
Hizmet tespit davası çeşitli şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Genellikle çalışırken
işverenine duyduğu güven sebebiyle sigorta başlangıcını veya primlerinin ödenip
ödenmediğini kontrol etme gereği duymayan çalışanlar iş akdinin feshedilmesiyle birlikte e-
devlet üzerinden sigorta kayıtlarını sorgulayarak Sosyal Güvenlik Kurumu’na işe giriş
bildirimlerinin hiç yapılmadığını, işe giriş bildirimi yapılsa dahi sigorta primlerinin
ödenmediğini, çalıştıkları gün sayısının eksik gösterildiğini veya gerçekte çok daha yüksek
ücret almalarına rağmen sigorta primlerinin asgari ücret üzerinden yatırıldığını fark
etmektedir. İşte bu noktada, açılacak hizmet tespit davası sonucu işçinin davalı işverenin
yanında çalıştığını, çalışma süresini ve aldığı ücreti kanıtlaması halinde çalışma süresinin ve
sigortalılığının tespiti ile sigorta kayıtlarının gerçek duruma göre düzeltilmesine karar
verilecektir. Özellikle emekliliğe hak kazandığını düşünürken aslında hiçbir sigorta kaydı
olmadığını veya sigorta gün sayısının gerçeğe aykırı olarak eksik gösterildiğini fark eden
çalışanlar bu noktada büyük panik yaşamaktadır. Ancak açılacak davanın kazanılması halinde
bu sebeple uğranan tüm mağduriyetlerin giderilebileceği unutulmamalıdır.
Hizmet tespit davası beş yıllık hak düşürücü süreye tabi olup iş akdinin feshinden veya
işçinin ölümü halinde dava mirasçıları tarafından açılacaksa işçinin ölümünden itibaren beş
yıl içinde davanın açılması gerekmektedir. Aksi halde dava açma hakkı ortadan kalkacaktır.
Hizmet tespit davaları İş Mahkemelerinde görülüyor olmasına rağmen çoğu işçi-
işveren davasının aksine kanun bu tip davalara arabuluculuk zorunluluğu getirmemiştir.
Bunun sebebi de yine sigorta yükümlülüklerinin kamu düzenine ilişkin olması ve içinin
arabuluculuk süreci ile dahi olsa sosyal güvenlik haklarından vazgeçemeyecek olmasıdır.
Yine sosyal güvenlik hakkının vazgeçilmez nitelikteki insan haklarından olması sebebiyle
hizmet tespit davasından feragat edilmesi de davayı sona erdirmeyecek, hakim gerçek durumu
tespit edebilmek için delilleri toplamaya ve değerlendirmeye devam edecektir.

Hizmet tespit davasında davanın kabulü ve işçinin çalışma süreleri ile aldığı ücretin
tespiti işçi açısından pek çok menfaati beraberinde getirmektedir. Zira iççi bu kararla birlikte
sigorta kayıtlarının mahkeme kararına göre düzeltilmesini talep ederek emeklilik ve diğer
sosyal güvenlik haklarını koruma altına alabileceği gibi, işveren yanındaki çalışmasının tespiti
ile birlikte kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, eksik yatan ücret, fazla mesai ücreti, ulusal
bayram ve genel tatil ücreti gibi sair işçilik alacaklarını da talep edebilir hale gelecektir.
Ancak hizmet tespiti ve işçilik alacaklarının tahsili talepli davanın aynı davada görülmesi
mümkün olmayıp hizmet tespit kararını alan işçinin öncesinde arabuluculuk yoluna
başvurmak şartıyla İş Mahkemelerinde işçilik alacakları talepli yeni bir dava açması
gerekmektedir. İki davanın aynı anda açılması da mümkündür ancak işçilik alacakları ile ilgili
davaya bakan hakim hizmet tespit davasının sonucunu beklemeden karar veremeyecek ve
hizmet tespit davası sonucunun beklenmesine yönelik bir karar verecektir. Ancak hizmet
tespit davasının sonuçlanması ve kesinleşmesi ile birlikte işçi alacakları talepli davaya da
devam edilebilecektir.


Peki işçi davalı işyerindeki çalışmasını veya aldığı ücreti nasıl ispat edecektir?
Yukarıda da belirttiğimiz üzere kişilerin sigorta kayıtlarının gerçeğe ve usulüne uygun
tutularak sosyal güvenlik haklarını koruma altına alınması sosyal devletin bir gereği olarak
kamu düzeninden sayılmakta olup bu sebeple bu tip davalarda hakime re’sen araştırma hakkı
ve yükümlülüğü tanınmıştır. Bunu şöyle açıklamak mümkündür ki; normal şartlarda hukuk
davalarında hakimin kendiliğinden delil toplama hakkı bulunmayıp hakim davanın
taraflarınca sunulmuş olmayan bir delile dayanarak karar verememektedir. Ancak hizmet
tespit davasının kamu düzenini ilgilendirmesi sebebiyle hakime delil toplama konusunda
geniş bir serbesti tanınmıştır. Buna göre hakim gerçek durumu ortaya çıkarabilmek adına
davanın taraflarınca sunulmayan delilleri dahi kendiliğinden araştırabilecektir.
İşçinin davasını ispat etmesi açısından yine en önemli delillerden birisi tanık delilidir.
Davacı işçi ile aynı işyerinde ve aynı dönemde çalışmış işçilerin beyanları, komşu işyerlerinin
çalışanlarının davacı işçinin davalı işverenin çalışanı olduğunu bildiklerine, kendisini davalı
işyerinde çalışırken gördüklerine yönelik beyanları, işyeri kayıtları, işyeri iç yazışmaları,
işveren ile işçi arasındaki konuşma kayıtları, banka kayıtları, işyeri veya komşu işyerleri
güvenlik kamerası kayıtları, emsal ücret araştırması davayı ispata yarar önemli birer delil
olarak karşımıza çıkmaktadır.


Tüm bu açıklamalarımız karşısında, herhangi mağduriyet yaşamamak adına
işverenimize ne kadar güvenirsek güvenelim çalışma sırasında da arada sırada e-devlet sistemi
üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarımızı kontrol etmemiz gerektiği tartışmasızdır.
Haftaya görüşmek üzere..
Mutlulukla, adaletle kalın.. 



Bu yazı 617 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI