Bugun...


Duygu SARIDAŞ

facebook-paylas
FAZLA ÇALIŞMANIN İSPATI
Tarih: 26-02-2024 12:52:00 Güncelleme: 26-02-2024 12:54:00


Merhabalar değerli okurlarım,
Geçen hafta fazla çalışma konusunu konuşarak fazla çalışma nedir, fazla çalışma
ücreti nasıl hesaplanır, fazla çalışma yapmak zorunda mıyız, fazla çalışmayı kabul etmezsek
ne olur sorularına yanıt aramıştık.
Fazla çalışma yapmak zorunda kaldığımız durumlarda haklarımızın neler olduğunu
farz ediyorum ki anladık. Ancak haklı olduğumuzu bilmemiz, maalesef ki Mahkemece de
haklı bulunmamızın garantisini oluşturmuyor. Mahkeme nezdinde haklılığımız ispatlanmadığı
sürece ne kadar haklı olursak olalım hakkımızın karşılığına kavuşmamız ne yazık ki mümkün
olamayacaktır.
İşvereniniz size afaki sürelerle fazla çalışma yaptırmış olabilir. Ancak söz gelimi bu
konuda hiçbir tanık, işyeri giriş-çıkış kaydı, takip çizelgesi yok, bordrolara fazla çalışma
ücretleri yansıtılmış, bordrolar işçi tarafından ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalanmış, yani
işveren mahkemede haksız çıkmamak adına her şeyi usulüne uygun yapmış. O halde biz
böyle bir durumda hakkımızı nasıl ispatlayacağız, mahkemeler bu konuda nelere dikkat
ediyor, fazla çalışmanın ispatında mahkeme nezdinde neler delil olarak kabul ediliyor gelin bu
hafta da bunları inceleyelim.
Fazla çalışma ücretinin işverenden tahsili talebiyle işvereninize bir alacak davası
açtığınızda, mahkemede ilk ispat etmeniz gereken husus fazla çalışma yaptığınızdır. Fazla
çalışma yapıldığının ispatlanması halinde bunu fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğinin
ispatlanması izleyecektir.
Fazla çalışmanın ispatında öncelikle başvurulacak ispat vasıtası işyeri giriş-çıkış
kayıtlarıdır. Kartlı sistem veya giriş çıkışlarda imza alınması usulü ile giriş-çıkış yapılan
işyerlerinde bu kayıtlar fazla çalışmanın ispatında önemli birer ispat aracıdır. Bununla birlikte
özellikle masa başı iş yapanlar için mail yazışmaları ile de ispat mümkündür. İşyeri
mailinden mesai saati haricinde gönderilmiş iş amaçlı bir mail fazla çalışmanın ispatıdır. Yine
somut olaya göre “hala işteyim, daha çıkamadım” şeklinde bir whatsapp mesajı da başka
delillerle desteklendiği sürece fazla çalışmanın ispatında kullanılabilecektir. İşyeri giriş-çıkış
kayıtları, puantaj kayıtları ve diğer delillerle desteklendiği sürece işyeri yazışmaları
mahkemeler nezdinde fazla çalışmanın ispatında yazılı delil sayılmaktadır. Yazılı delilin
önemine ise yazımızın ilerleyen bölümünde değineceğiz.
Bu şekilde yazılı bir delil bulunmaması durumunda başvurulacak diğer bir delil tanık
beyanlarıdır. Davacı işçi ile aynı dönemde çalışmış, aynı veya benzer departmanda
benzer işi yapmış, işyeri işleyişine ve iç düzenine hakim olan tanıkların beyanı bu
noktada önemli bir ispat aracıdır. Örneğin işyerinin deposunda ürün yerleştirme görevi yapan
bir çalışanının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda aynı depoda ürün temizleme görevi
yapan bir çalışma arkadaşının tanıklığı, işyeri muhasebe görevlisinin tanıklığına nazaran daha
dikkate alınır olacaktır. Bunun yanında işyerinden ayrılmış ve işyeri ile ayrıca bir davası ya da
husumeti bulunan tanıklardansa, hala işyeri çalışanı olan veya işyerinden kendi isteğiyle
ayrılmış, işyeri ile bir husumeti bulunmayan tanıkların beyanlarına öncelik verilecektir.

Yapılan işin niteliği de bazı durumlarda fazla çalışmanın ispatı noktasında mahkemeye
fikir vermektedir. Zira hizmet ve eğlence sektörü gibi bazı sektörlerin işleyişi gereği fazla
çalışma yapılmak zorunda olduğu bilinen bir gerçektir.
Bununla birlikte, çeşitli meslek kolları özelinde fazla çalışmanın ispatı noktasında
uygulamada ve Yargıtay kararlarında esas alınan bazı noktalar bulunmaktadır. Bunlardan bir
kaçına örnek olarak göz atacak olursak;
Uzak Yol Tır Şoförleri;
Uzak yol tır şoförlerinin sefer esasına dayalı olarak çalıştığı bilinmektedir. Aldıkları
malları varış noktasına ulaştırdıktan sonra kanunda öngörülen belli sürelerde dinlenmeleri ve
sonrasında dönüş yoluna geçmeleri gerekir. Taşımaların genellikle uzak mesafelere yapıldığı
göz önüne alındığında, şoförler genelde ya sabaha karşı yola çıkmakta ya da gece geç
saatlerde seferden dönmektedir. Bu durumda işverenin uzak yol şoförü çalışanı için günde
08:00-17:00 mesaisiyle çalıştığına yönelik bir savunma yapması gerçekle bağdaşmayacaktır.
Kanunlar ve yönetmelikler, hem sürücünün hem de trafikteki diğer kişilerin can
güvenliğini sağlamak için uzak yol şoförlerinin belli bir süre dinlenmeden kesintisiz araç
kullanmasını yasaklamıştır. Yine aynı şoförün kesintisiz araç kullanması da yasak olup, bu
sebeple genellikle seferlerde çift şoför sistemi uygulanmaktadır. Bu kurallara uyulup
uyulmadığının ispatı ise genellikle takograf adı verilen bir aletle yapılmaktadır. Araçlara
takılan bu alete sürücünün sürücü belgesinin takılmasıyla bu alet tarafından aracın hangi
saatlerde çalıştığı, hangi saatte hangi güzergahta bulunduğu, kilometresi, hızı ve benzeri
kayıtları tutulabilmektedir. İşte tır şoförleri tarafından fazla çalışma iddiasında
bulunulduğunda, bu takograf kayıtları mahkemede yazılı delil hükmünde sayılmaktadır.
Dolayısıyla takograf kaydı bulunan dönemler için tanık deliline riayet edilmeyecek mahkeme
bu dönem için fazla çalışmanın tespitinde takograf kayıtlarını esas alacaktır.
Ancak uygulamada ne yazık ki işverenlerin bu aletlerde bilerek kanuna aykırı hale
gelecek şekilde oynama yaptığı ve takografların yanlış sonuç vermesini sağladığı veya farklı
şoförlere ait sürücü belgelerini tek şoföre vererek kanuni araç sürüş süresi dolduktan sonra
diğer şoförün sürücü belgesini tagografa takıp sürmeye devam etmesini istediği örnekler de
karşımıza çıkmaktadır.
İşverenlerin bu uygulamaları belki hukuka aykırı olarak işvereni fazla çalışma ücreti
ödemekten kurtarmaktaysa da, işverenler şoförlerin dinlenmeden çalışması sonucu meydana
gelecek bir trafik kazasında şoförün yaralanması veya ölmesi halinde bu durumun iş kazası
sayılacağını ve böyle bir durumda fazla çalışma ücretinin kat ve kat üzerinde tazminatlarla
karşılaşacaklarını unutmamalıdır. Aynı şekilde şoförün dinlenmeden araç kullanması
sebebiyle bir başka araçta bulunan yolculara zarar vermesi halinde zarar görenler tazminat
davasını doğrudan zarara sebep olan şoförün işverenine yöneltebilecektir.
Üst Düzey Yöneticiler;
Değerli okurlarım, belki size ilginç gelecektir ancak Yargıtay, üst düzey yöneticilerin
fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği görüşündedir. Zira Yargıtay’ın bu görüşünde
dayandığı gerekçe, bir işyerinde üst düzey yönetici konumunda olan kişinin çalışma
saatlerinin belirlenmesi konusunda serbest olduğu, çalışma saatlerini ve iş düzenini zaten
kendisi belirliyorken fazla çalışma yaptığını iddia etmesinin gerçekle bağdaşır olmayacağıdır.

Ancak burada, kişinin gerçekten üst düzey yönetici konumunda olup olmadığının titizlikle
araştırılması gerekmektedir. Kişinin üst düzey yönetici olduğunun ve çalışma saatlerinin
kendi inisiyatifinde olduğunun kabulü için aynı işyerinde kendisine emir ve talimat veren,
kendisinden fazla çalışma yapmasını talep edebilecek bir üst amirinin bulunmaması
gerekmektedir.
Taksi Şoförleri;
Taksi şoförleri, farklı yöntemlerle çalışmaları da mevcut olmasına rağmen, büyük
çoğunlukla hasılattan ücret alma sistemiyle çalışma yapmaktadır. Taksi şoförlüğü yapan kişi
ticari taksinin plaka sahibi olmayıp yalnızca taksi sahibinin çalışanı konumunda olsa dahi,
aylık sabit bir ücret karşılığı çalışma yapıldığına çok fazla rastlanılmamaktadır. Genel
uygulama, ticari taksi şoförlerinin günlük hasılatlarının aralarındaki anlaşmaya göre belli bir
kısmını taksi sahibine verip, üzerine artan kısmın veya yine anlaşmalarına göre hasılatın
belirli bir yüzdesini kendisine günlük ücret olarak alması şeklindedir.
Böyle bir durumda, aylık sabit bir ücret almayıp, hasılattan pay alma usulüyle çalışan
taksi şoförünün ne kadar çok çalışır ve ne kadar çok hasılat elde ederse kendisinin de alacağı
ücretin o oranda artacağı aşikardır. Hal böyle iken, Yargıtay da ne kadar çok çalışırsa o kadar
kazanç elde edecek olan taksi şoförünün fazla çalışma yaptığı iddiasını mantıksız bulmakta ve
bu tip durumlarda hasılattan pay alma usulü çalışan taksi şoförleri için fazla çalışma ücretine
hükmetmemektedir.
İşçi yukarıda belirttiğimiz ispat vasıtalarıyla fazla çalışma yaptığını kanıtladığı halde,
işverene düşen artık yapılan fazla çalışmaların ücret karşılığını ödediğini ispatlamak olacaktır.
Bu konuda da işverenin elindeki en önemli kaynak işçiye imzalattırılmış bordrolar
olacaktır. Önümüzdeki hafta bordrolarda fazla çalışma ücretinin ödendiği nasıl ispatlanır,
bordroları imzalarken nelere dikkat etmeliyiz konularını detaylıca inceleyeceğiz.
Hepinize iyi haftalar dilerim.
Haftaya görüşmek üzere, adaletle kalın..



Bu yazı 1827 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI