Değerli Hemşerilerim ANKARA 'dan sizlere selam olsun.

Evlerinizden sağlık ve huzur eksik olmasın İNŞALLAH. 

Baharın başlamasından önce 7 gün arayla sıcaklığın havaya, suya ve toprağa sırayla düştüğü ve doğayı canlandırdığına inanılan olaya CEMRE düşmesi denir.

Halk arasında cemrelerin ilki şubat ayının 3.haftası(19/20) havaya, ikincisi şubat ayının son haftası(26/27) suya, üçüncüsü ise mart ayının ilk haftası(5/6) toprağa düştüğüne inanılır. 

Cemre düşmesi Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir. Türk kültür ve edebiyatı alanında kendine yer bulmuştur. 

Baharın habercisi cemreler, Türk kültüründe hıdırellez ve nevruz gibi, Yaratıcının kullarına topraktan bahşettiği nimetlerin teşekkürü, birlik,dirlik ve sevginin yeşerdiği günlerinde yer almasına vesile olmuştur. 

Rabbim, Türk milleti olarak birliğimize, beraberliğimize, dirlik ve düzenimize zeval vermesin.

**********

Kıymetli hemşerilerim, Ülkemizin bulunduğu Coğrafyadaki ENERJİ kaynaklarına göz koymaya çalışan emperyal güçlerin, etrafımızda oluşturduğu istikrarsızlık ortamının, en çok bedelini ve faturasını Türk Milleti olarak bizler ödüyoruz. 

Bize yaşatılan PANDEMİ, devamında coğrafyamızda yer alan ülkelerin kendi içlerinde veya bir birbirlerine olan kanlı ve yıkıcı müdahaleleri sonucu istikrarsızlık her yanımızı sardı.

Öyle ki ticaret yollarını vurması ile tedarik Zincirlerinde aksama veya gecikmeler ile nakliye maliyetlerinin artması yaşamımızın her alanında hayat pahalılığına yol açtı.

Küçük esnaftan tutunda, tarım ve hayvancılık alanından sanayi-üretim alanına birçok sektörde, mazot, gübre, enerji, gaz, elektrik ve hammadde de yüksek faturaların çıkması vatandaşımızı aşırı derecede yormuş durumda. 

Bunun yanında yüksek ve birden fazla yerden maaş alanlar ile devlet kurumlarında var olan israf milletin gözünden kaçmıyor. 

Evlerine helalinden kazanç götürmekte oldukları işlerini kaybetmiş veya kaybetmek ile karşı karşıya olan binler var.

Diğer taraftan emekli maaşları pula dönmüş yurttaşlarımızın, durumu ortada.

Siyaset kurumuna buradan sesleniyorum, var olan muhtarlık kurumu taşra ve köyler hariç, şehir merkezlerinde tamamen kaldırılıp buraya maaş ve sigorta desteği olarak aktarılan rakam emeklilerimize verilmelidir.

Artık Muhtarların verdiği hizmetlerin hemen hemen hepsini, E-devlet üzerinden alıyoruz. Mahallemdeki muhtarı tanımıyorum çünkü yüzünü hiç görmedim.

Ayrıca yerli ve yabancı şirket ve iş insanlarının vergi borcu af yolu ile silinmemeli. Buradaki kaynak ne olursa olsun tahsil edilmelidir. 

Çünkü buradaki elit iş insanları ülkemizin durumu ortada iken lüks ve şatafatlı yaşantılarından taviz vermemekte.

Değerli hemşerilem, VATAN uğruna, ülkemizin bekası için, sevdalarından, yarenlerinden, ciğer parelerinden, canlarından vaz geçen Kahraman Şehitlerimiz, gazilerimiz var.

Türk Milletine bedel ödetmek, dize getirmek, diz çökertmek ve geçmişte taktıkları prangaları, bileklerimize yeniden takmak için uğraşıyorlar. 

Bilmeliler ki, kurtuluştan kuruluşa, kuruluştan günümüze koca bir Çınar olan Türkiye Cumhuriyeti' inde, toprağa düşecek fidanlar, bu Milletin kahraman evlatları olarak bitmeyecektir. 

Ülkemiz ve milletimiz ekonomik yönden ne kadar sıkıntı çekerse çeksin, özgürlüğünden, hürriyetinden, VATAN toprağından, istiklal ve istikbalinden canı pahasına da olsa vazgeçmeyecektir. 

Ocak ve Şubat ayları ayrılıkları, dönüşü olmayan gidişleri içimizi acıta acıta bizlere gösteriyor. 

Milletçe bizlere hüznü, ağıtı, göz yaşını yaşatıyor. 

Bu zor günlerimiz, Türk Milletinin birlikte geleceğe hayelleri ile yolculuk yapmalarına asla engel olmamalı. 

Yokluklardan, zorluklardan el birliği ile kenetlenerek çıkmak zorundayız. Aksi ayrılıklar, düşmanlarımızı sevindirir. 

Siyaset ve Politika işleri, Ülke veya belediye kurumlarının yönetimine talip olmanın yolu. 

Çoğu zaman makam, mevki ve güce sahip olma hırsı ile hareket edildiği zaman, bir ülkeyi, bir milleti bölmek, kardeşi kardeşe düşürmek için emperyal güçlerin aracı haline geliyor. 

Bir ömür kadar kısa kaldığımız bu handa, bir birimizi kırıp dökmeğe değmez...

Herkesin bir umudu vardır...

Bir Savaşı, bir kaybedişi, bir acısı, bir yalnızlığı, bir hüznü...

Herkesin bir gideni vardır...

İÇİNDEN BİR TÜRLÜ UĞURLAYAMADIĞI...

Ama aynı zamanda bir BEKLEYENİ, YOLUNU GÖZLEYENİ vardır. 

Herkesin AŞK' ı, CANI, CANANI, VATANI vardır...

Değerli Hemşerilerim Dua ile..

SAĞLIKLA, SEVGİYLE, MUHABBETLE ve HUZURLA KALIN...