Bugun...


Mustafa TOPTOP

facebook-paylas
GÖĞE DOĞRU BAKAR GÖZLERİMİZ
Tarih: 29-04-2024 11:27:00 Güncelleme: 29-04-2024 11:27:00


Göğe doğru bakar oldu hep gözlerimiz. Mart nöbetini devretti nisana. O da mayısa devretti, devredecek. Nisan yağmurlarının değerini söyler hep büyüklerimiz. Gözümüz, kulağımız meteorolojide müjdeli bir haber bekliyoruz. Bulutlar toplansa bir yere gülüyor yüzümüz, yeşeriyor umutlarımız. Gözlerimiz semada, ellerimiz duada…

            İçimden seslenmek geçiyor güneşe, dinler mi beni bilmem?

Ey güneş! Bulutların arasına saklan da ağla biraz

Seninleyiz zaten varsa ömrümüz koca bir yaz

Kupkuru topraklar, çatlamış dudaklar, solmuş, sararmış yüzler

Yağmurdan sonra gel, yeşersin umutlar, kızarsın kiraz…

            Çok mu aceleciyiz bilmem? İnsanız sadece, korkularımız ümitsizliğe sevk ediveriyor birden bizi. Sabretmesini bilmiyoruz. Dönüp kendimize bir bakmıyoruz. Neyi, ne kadar hak ettik diye. Beklentilerimiz yüksek, isteklerimiz sonsuz. Bereketli nisan yağmurlarından mahrum kaldık herhalde diye düşünüyoruz. Allah’ın hazinesinde çok. Bundan zerre kadar şüphemiz yok. Neyi istediğimizin farkında mıyız?  Ona bakmak lazım. Hz. Mevlâna ne güzel söylemiş.

Yağmur vardır, âlemi beslemek için yağar. Yağmur vardır, âlemi perişan etmek için yağar.

            Dün Akşam haberlerde Ankara’ya yağan yağmur ve dolunun beş dakikada hayatı felç ettiği söylendi. Yarım saat veya bir saat aynı şiddetteyağdığını düşünün, hazretin dediği gibi âlem perişan olur. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de geçmiş kavimlerin başına gelen tufanlardan ve sebeplerinden bahsedilir. Kısa zaman içerisinde helak olan toplumlar anlatılır. Ad kavmi, Nuh kavmi, Nemrut ve kavmi, Lut kavmi, Semud kavmi.  Bunlar “Eskilerin masallarıdır.” diyenler aldanmışlardır. İnanmayanlar anlamışlardır Firavun gibi.Suların içinde boğulurken imanları yüzlerine çarpılmıştır. Çünkü her şey zamanında bir anlam taşır.

            Geçmiş kavimlerin helak olma sebeplerine bakıldığında; peygamberlere inanmamaları, Allah yerine puta tapmaları, Allah’a isyan etmeleri, zulüm ve sapkınlıkta ileri gitmeleri gibi durumların öne çıktığını görürüz. Afetler, felaketler boş yere veya durup dururken gelmemiştir. Okumak, anlamak ve dinlemek gerekir yüce kitabımızı. Fecr, Fil, Şems, Kaf, Sad, Araf, Yasin, Furkan, Fatır, Kasas, İbrahim, Yunus sureleri gibi nice surelerde Rabbimiz unutma özürlü insana hangi sebeplerle kavimlerin helak edildiğini hep hatırlatmıştır da anlamakta hep güçlük çekmişizdir, kulak ardı etmişizdir.

            İsterken hayırlısını, âlemi besleyen yağmuru istemek lazım. Kurumuş topraklar için istediğimiz kadar çoraklaşmaya yüz tutmuş gönüllerimiz için de istemek lazım. Zulümleri durdurmak, haksızlıkların, adaletsizlerin önüne geçmek, bütün sapkınlıklara “Dur!” demek, gönlümüzdeki putları kırarak sadece Allah’a inanmak ve güvenmek için istemek lazım.“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” (Hud 112) ayet-i kerimesinin hitabına mazhar olacak davranışları gösterebilmek lazım. O zaman belki o bereketli nisan yağmurları yağar, umutlarımız yeşerir, tazelenir. İnsanlığımızın, kulluğumuzun farkına varırız.

            Efendim, dün bir gündü, gitti. Bugün ha bitti ha bitecek. Yarın meçhul, belki gelmeyecek. Bilinmezin peşinden gitmek yerine Var, Bir ve Yar olana râm olabilmek duasıyla yağmurlu, bereketli günler dilerim…

pan>

 



Bu yazı 761 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI