Dünyamız yaşayan bir gezegendir.Bizim vücudumuzun enerji merkezleri(çakralar) olduğu
gibi dünyanın da enerji merkezleri bulunur ve adeta sinir ağı gibidir.Keltler bu ağlara “Peri
Yolları”,Çinliler “Ejderha Patikaları”,İngilizler “Ley Hatları” adını vermiştir.
30 Haziran 1921 yılında bir araştırmacı olan Alfred Watkins antik yerleşim alanlarını fotoğraf
makinesiyle çeker ve harita üzerinde işaretler ve bu yerlerin düz bir çizgi üzerinde
sıralandığını farkeder.Araştırmalarını geliştirerek önemli yerleşim alanlarının manyetik
alanlar üzerinde inşa edildiğini iddia eder ve kitaplar çıkarıp seminerler verir.Yerküreden
aldığı manyetik alanın gücüyle işlevini yerine getiren bu yerler kadim medeniyetlerce
seçilmişti.Bu enerji hatları üzerinde ticaret yollarını da buldu.Bu varsayımsal çizgiler negatif
veya pozitif olabilmektedir.Pozitif enerji hatlarının beden ve ruh sağlığı için yararı,negatif
olanların zararı olmaktadır.Bu ley hatları üzerinde insan eliyle yapılan yapılar yeraltından
geçen enerji hatlarından etki alır ve onu aktarırlar.Negatif Ley hatlarının savaş,kötülük gibi
şeylere zemin hazırladığı düşünülür ve burada biriken kötü enerji buradaki canlıları ruhsal ve
bedensel yönden kötü olarak etkiler.
Bu Ley Hatları üzerindeki yapıların mimarilerinin de önemli olduğunu belirtmek
gerekir.Küp,kare ve piramit gibi yapıların pozitif enerjiyi yansıttığı,dikilitaş gibi uzun ve sivri
yapıların negatif enerjiyi yansıttığı belirtilmektedir.İnsan vücudunda hastalıklar için enerji
noktalarına akupunktur yapılmakta ,bedendeki enerji dengelenmektedir.Yeryüzündeki
dengesizlikleri düzeltmek için de bu enerji noktalarında kutsal mimariden ve ley hatlarından
yararlanılmıştır.
Kutsal yapıtlar pozitif hatlar üzerinde kurulmuştur.Kutsal bir çok yapı bu hatlar üzerindeki
akımı hala canlı tutmaktadır.Ayasofya ,Mescid-i Aksa ve Kabe Hattı üzerinde pozitif akım
hala aktiftir ve Mekke’de bulunan Kabe’den Arafat Dağı’na uzanan bölgede tüm pozitif
akımların kesişerek buranın adeta bir santral gibi çalışıp bu enerjiyi dağıttığı
bilinmektedir.Kabe’de Hac için toplanılması tesadüf değildir.İnsanlar buradan aldıkları pozitif
enerjiyle bedenlerindeki enerji merkezlerini besleyip manevi olarak arınırlar.Kudüs te önemli
bir enerji hattıdır.Üç dinin de kutsal mekanıdır.Bunlar ,Mescid-i Aksa’nın paylaşılamama
nedenlerinden en önemlilerindendir.