Zalim İsrail’in acımasız zulümleri bütün dünyanın gözü önünde maalesef devam ediyor. İnsan haklarının sözde savunucusu devletler her ne kadar zulme karşı gibi gözükseler de zalimlere desteğe devam etmektedirler. Son günlerde Amerika’daki üniversiteler başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesindeki üniversiteler zulme “Dur!” demek için yürüyüşler yaparak bu haksız, adaletsiz, insanlık dışı savaşı protesto ediyorlar.

            Binlerce masum insan insanlığın gözü önünde can verdi, vermeye de devam ediyor. Bu canilerin yaptığının onda birini biz yapmaya kalksak bütün dünya karşımıza dikilir. Söz konusu Müslümanlar olunca ses yok. Ses nereden geliyor? Gençlerden, henüz vicdanları kirlenmemiş insanlardan. Dini, dili, ırkı, ülkesi ne olursa olsun insanî özelliklerini yitirmemiş insanlardan geliyor. Okullarından, işlerinden atılmayı dahi göze alarak protesto eylemlerine katılıyor, zalim İsrail’e “Dur!” demeye çalışıyorlar.

            Geçtiğimiz aylarda İstanbul’da düzenlenen Avrupa Wushu Kung-Fu şampiyonasında altın madalya alan şampiyon sporcumuz Necmettin Erbakan Akyüz ödül töreninde Filistin bayrağı açmış, Filistin halk oyunu dabke dansı yaparak bütün dünyanın dikkatini zalim İsrail’in yaptığı zulme çekmişti. Daha sonra yaptığı bir paylaşımda Filistin’e destek vermekten asla geri durmayacağını belirtmiş; “Belki de bu paylaşım sonrasında spor hayatım da bitti, spor hayatımın bitmesi,başarılarımın elimden alınacak olmasıya da maddi kayıplarımdan dolayı hiç üzgün değilim, kariyerim,sporum,param, şöhretim,Filistin’de hayatını kaybeden masumların hiçbirinden daha önemli değil,ahiretime madalyamı, paramı götürmeyeceğim. Ahirete masumların elinden geldiğince sesi olmaya çalışmış,Allah’ın rızasını almış bir adam olarak gitmek isterim.Öldürülen çocukların tek bir damla kanından daha değerli değil sizin vereceğiniz şampiyonluklar!” diyerek spor hayatının sona erebileceğini bile bile tepkisini ortaya koymaktan geri durmamıştı. Budur işte yiğitlik! En sevdiğinden dahi vazgeçebilmek yüce değerler uğruna! Kutluyorum bu yüce gönüllü insanı. Allah(cc) yolunu ve bahtını açık etsin...

            Fatiha suresini her okuyuşumda “Ğayril mağdubialeyhim veled dallin.” Ayetinde belirtilen gazaba uğrayanlar gelir aklıma. Kimdir bu gazaba uğrayanlar? Hz. Musa Tur dağında Allah(cc) ile görüşmeye gidince kavminin başına kardeşi Hz. Harun’u bırakmış, fakat kavmi Hz. Harun’a itaat etmemiş, Sâmirî denilen şahsın yaptığı altından buzağıya tapmışve bu sebeple Allah’ın(cc) gazabına uğramışlardı. Allah’ın(cc) gazabına uğrayan kavim, yani İsrailoğulları bugün yine Allah’ın gazabını davet ediyor! Yakındır! Allah(cc) Saburdur. Yeter ki biz bize düşeni yapalım, gazaba uğramadan!

            Bu hafta sonu turizmin yeni gözdesi Afyonkarahisar’ın İhsaniye ilçesindeki Frig Vadisinde“Üç bin yıllık tarihî yolda üç bin adım.” sloganıyla Afyonkarahisar’daki üniversitelerde öğrenim gören öğrenciler İHH ve UDEF’in düzenlediği anlamlı yürüyüşle İsrail zulmünüprotesto ettiler. Frig Vadisi’nin Ayazin, Göynüş Vadisi, Antik Kral Yolu, Emre Gölü gibi önemli yerlerinde yürüyen öğrenciler Filistin bayrakları ve çeşitli pankartlarla Gazze’de mazlumlara destek verdiler, Siyonist Yahudilerin zulmünülanetlediler.

            Yürüyüşün ardından İhsaniye’ye gelen misafir öğrenciler yürüyüşe de katılan İhsaniye Belediye Başkanı Emine Gökçe tarafından İhsaniye’de Çaltepe Frig Vadisi Sosyal Tesislerinde İhsaniye’nin yöresel lezzetleriyle ağırlandılar.

            Ümidim odur ki dünya genç ve cesur yürekli insanların gayretiyle bu zulme dur diyecektir! İsrail’e bugün her türlü destek verenler bir gün insanlıklarını hatırlamak zorunda kalacaklardır. Anadan, babadan, serden ve yardan geçen iyi insanlar bu vahşeti durduracaklardır. Yeter ki gönül gözlerimiz kör ve kulaklarımız sağır olmasın! İnsanlığımız ölmesin! “Ne yapabiliriz ki?” deyip susmak yerine, en azından buğuz etmeli, tepkimizi göstermeliyiz. İçimizdeki insanlığı öldürmemeliyiz. Tarih iyi olanları ve her ne olursa olsun iyi kalanları unutmaz. Tabi kötüleri de...  Kalbimizdeki iyilik ölmesin efendim!