Bugun...


Mustafa TOPTOP

facebook-paylas
ERKEK SIĞINMA EVİ
Tarih: 22-04-2024 12:31:00 Güncelleme: 22-04-2024 12:31:00


Toplumun en temel taşı ailedir. Ailenin unsurları da anne, baba ve çocuklardır. Bizim toplumumuzda aile reisi olarak erkek gözükse de en etkili faktör annedir aslında. Reis her zaman son sözü söyler. Onay makamıdır. Sözü fazla uzatmaz. Kısa ve net. “Tamam hatun!” Genelde hal böyle ise de bazı ailelerde çatışmalar olur zaman zaman. En kötüsü çatışmaların şiddete dönüşmesidir. Bu durumdan en fazla zarar gören kadınlarımızdır maalesef.

            Kadına yönelik şiddet olaylarının artması yetkili kurumları harekete geçirdi. Çünkü günümüzde her üç kadından biri şiddete maruz kalıyor. Devletimiz şiddet gören kadınların korunması maksadıyla kadın sığınma evleri açtı birçok yerde.

            “Kadına yönelik şiddet, kadınların cinsiyetleri nedeniyle maruz kaldıkları fiziksel, cinsel, psikolojik acı veya ıstırap veren ya da verebilecek olan her türlü eylem, uygulama ya da bu tür eylemlerle tehdit edilme, zorlanma veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakılmalarıdır. Dünyanın pek çok yerinde sıklıkla rastlanan bir insan hakları ihlalidir.https://tr.wikipedia.org/wiki/Kad%C4%B1na_y%C3%B6nelik_%C5%9Fiddet - cite_note-gizem-1Mağdurların doğumla birlikte, hatta doğum öncesinde maruz kalmaya başladıkları bir şiddet türüdür.” Başımızın tacı, gönlümüzün ilacı kadınlarımızın haklarını ihlal etmek, onları istenmeyen muamelelere maruz bırakmak hoş bir durum değildir. Buna inancımız da insanlığımız da müsaade etmez, etmemelidir. Sosyal devlet de elbette gereğini yapar, yapmalıdır da.

            Kadınlarımız lehine yetkili kurumlarca yapılan çalışmaları memnuniyetle karşılıyoruz tabi. “Peki erkekler cephesinde durum nedir? Onlar şiddete maruz kalmıyorlar mı? Onların da korunmaya ihtiyaçları yok mu?”diye sorasım geliyor. Kadınların olumsuz durumlarda sığınabilecekleri bir evi var ama aynı durumda olan erkekler ne yapacak?Bu sorunun cevabını evimi şereflendiren İl Kültür ve Turizm Şube Müdürü arkadaşım Mevlüt Üyümez Bey sohbet esnasında verdi.

            “Bir proje kapsamında ilimize gelen heyeti Frig Vadisine götürdüm. Ayazin, Göynüş Vadisi, Aslanlı kayalar, Emre gölü gibi birçok tarihi yerleri gezdirdikten sonra İhsaniye merkezde bir çay ikram etmek istedim misafirlerimize. Bir kahveye götürdüm. Heyette Hollanda, Almanya, Yunanistan, İtalya gibi ülkelerden gelenler vardı. İçeriye girdik, oturduk. Masaların bir kısmında oyun oynayanlar, bir kısmında da sohbet edenler vardı. Misafirlerin ilgisini çekti. “Nedir burası?” diye sordular. Kahvehane kelimesinin anlamından ziyade işe biraz da espri katmak adına “Erkek Sığınma Evi” diye cevap verdim. Yunanlı “Bizde de var böyle yerler.” dedi. Diğerleri de kendi ülkelerinde de insanların vakitlerini geçirdikleri bu tip yerlerin olduğunu ifade ettiler.”

            Değerli dostumun misafirlerine verdiği pratik cevap hoşuma gitti. Çok doğru bir tespit aslında. Her ne kadar “Erkek Sığınma Evi” tabelasını görmesek de kahvehaneye gelenler gerçekten vakit geçirmek maksadıyla mı geliyorlar? Onları evlerinden çıkıp saatlerce bir masanın etrafında, kuru sandalyelerde oturtan; taşlarla, kağıtlarla uğraştıran nedir? Yoksa onlar da mı şiddete uğruyorlar? Erkekler de sığınmak, birilerinden uzaklaşmak için mi buradalar? Bilmiyorum ama incelenmesi gereken bir durum bu.

            İnsanların bir araya geldiği, birbirlerini tanıdığı, problemlerini, sıkıntılarını paylaştığı, çözüm yolları aradığı yerler olmalı elbet. Birbirlerine zarar vermeden toplanarak toplum olma bilincine ulaştıkları bu mekanlar daha faydalı kullanılabilir aslında. Bunun örnekleri de vardır memleketimizi çeşitli yerlerinde.

            Yıllar önce bir dostumu ziyarete gittiğim Bursa’nın Çağlayan köyünde oyunun olmadığı, insanların işleriyle, gündelik yaşayışlarıyla ilgili muhabbetler ettikleri kahveler de gördüm. İnsanlar sığınmak maksadıyla değil zevkle geliyordu. Maksatları vakit öldürmek değil yapılan güzel ve faydalı muhabbetlerle vakti değerli kılmaktı. Hiç unutmadım rahmetli Mehmet Emin Sevinç hocamı ve duvarları çiçek desenli kağıtlarla kaplanmış kahvelerde çok güzel sohbetler eden köylülerini. Hepsini saygıyla anıyorum.

            Demek ki çok güzel örnekler de var. Tükenmeye yüz tutmuş köy odalarını da unutmamak lazım. Kim bilir gün gelir belki sığınmak(!) durumunda kalabiliriz. Muhabbetle kalın efendim.

           

            



Bu yazı 916 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI