Merhaba Sevgili Okurlarım…
Kaza geliyorum demez, malum, ancak geldiğinde de zararımızı en aza indirmek için
yapmamız gerekenleri bilmemiz en azından üzüntümüzü bir nebze azaltmaya yardımcı
olabilir.
Maddi hasarlı bir trafik kazasına karıştığınızda eğer kazada sizin kusurunuz yoksa
veya karşı taraf sizden daha fazla kusurluysa uğradığınız maddi – manevi zararı kusurlu
aracın hem sürücüsünden hem de malikinden talep edebilirsiniz.
Ancak bundan daha garanti olanı, uğradığınız zararı kusurlu aracın Zorunlu Mali
Mesuliyet Sigortasını (Trafik Sigortası) yapan sigorta şirketinden talep etmektir. Zira
zararınızı zarara sebebiyet veren sürücü veya kusurlu araç sahibinden talep ettiğinizde,
açacağınız davayı kazansanız dahi Mahkemenin hükmettiği maddi ve manevi tazminatları
karşı taraftan tahsil edip edemeyeceğiniz şüphelidir. Kusurlu sürücü veya araç malikinin
üzerine kayıtlı bir mal varlığı yoksa, bankalarında para yoksa, özetle hükmedilen
tazminatların tahsil kabiliyeti yoksa davayı kazanmış olmanız çok da bir anlam ifade
etmeyecektir. İşte bu sebeple, şartları var ise taleplerimizi sigorta şirketlerine yöneltmemiz
bizim için çok daha garanti bir yol olacaktır.
Peki sigorta şirketinden her türlü zararımızı tazmin edebilir miyiz? Öncelikle Zorunlu
Mali Mesuliyet Sigortasının ne olduğuna bakalım. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası sigortalı
aracın kusuruyla meydana gelen trafik kazalarında zarar gören 3. kişilerin maddi ve bedeni
zararını karşılamak üzere oluşturulmuş sigorta türüdür. Karayolları Trafik Kanunu uyarınca
trafikte seyir halindeyken başka bir motorlu aracın kusuruyla maddi ve bedeni zarara uğrayan
kişilerin zararlarının karşılanmasını ve mağduriyetlerinin önlenmesini garanti altına almak
için bu sigortanın yaptırılması zorunlu tutulmuştur. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasını
yaptırmayanlar trafikte yakalanması veya herhangi bir kazaya karışması sonucu yakalanması
halinde idari para cezası ve aracın çekilerek trafikten men edilmesi yaptırımları ile
karşılaşacaktır.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında zarar gören aracın talep edebileceği
zarar kalemleri aracının hasar bedeli, değer kaybı, bedeni zarara uğrayanların sağlık giderleri,
sürekli iş görememezlik ve sakatlık teminatı ve zarar gören 3. kişinin ölümü halinde geride
kalan ve ölen kişinin desteğinden yararlanan yakınlarının talep edebileceği destekten yoksun
kalma tazminatı gibi maddi tazminatlardır. Manevi tazminat talepleri Zorunlu Mali Mesuliyet
Sigortası kapsamında karşılanmamakta olup bu taleplerin zarar veren araç sürücüsüne veya
sahibine yöneltilmesi mümkündür.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası söz konusu zararları ancak poliçe limitleri dahilinde
karşılamaktadır. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçe limitleri her yıl Hazine
Müsteşarlığı’nın bağlı bulunduğu Bakanlık tarafından belirlenir. 2024 yılı otomobil türü
araçlar için Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçe teminat limitleri sağlık giderleri için kişi
başına 1.800.000,00 TL, kaza başına 9.000.000,00 TL, sakatlanma ve ölüm hali için kişi
başına 1.800.000,00 TL, kaza başına 9.000.000,00 TL ve maddi zararlar için araç başına
200.000,00 TL, kaza başına 400.000,00 TL’dir. Özetle şöyle ifade edebilir ki, aracınız maddi

hasarlı bir trafik kazasına karıştığında kazada kusursuz veya karşı tarafa göre daha az kusurlu
iseniz kusurlu aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasını yapan sigorta şirketinden talep
edebileceğiniz maddi tazminat miktarının (araç hasar bedeli, araç değer kaybı vs. toplamı) en
üst limiti 200.000,00 TL olacaktır. Kazaya birden fazla araç karışmışsa, araçların uğradıkları
maddi zarar miktarı daha fazla olsa dahi bu kaza için sigorta şirketinden talep edilebilecek
toplam tutar 400.000,00 TL olacak ve bu tazminat tutarı araçların kusur ve zarar durumuna
göre paylaştırılacaktır. Meydana gelen zarar miktarı belirtilen rakamların üzerinde olsa dahi,
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında sigorta şirketinin sorumluluğu belirtilen
teminat limitlerine kadardır. Anılan teminat limitlerinin üzerinde kalan zarar miktarı ise varsa
kusurlu aracın İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası poliçesi kapsamında karşılanabilecektir.
İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası, motorlu araçların kusuruyla 3. kişiye verdiği
zararları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası limitlerinin üzerinde kalan tutarlar kapsamında
karşılayan bir sigorta türüdür. İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası, Zorunlu Mali Mesuliyet
Sigortasının karşıladığı rakamların üzerinde kalan miktarlardan sorumlu olup bir nevi Zorunlu
Mali Mesuliyet Sigortasının devamı niteliğindedir. İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası, Zorunlu
Mali Mesuliyet Sigortası ile aynı zarar kalemlerini teminat altına almakla birlikte, İhtiyari
Mali Mesuliyet Sigortası kapsamına manevi tazminatın da dahil edilmesi veya daha başka
zarar kalemlerini de teminat altına alacak şekilde kapsamının genişletilmesi mümkündür.
İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası yaptırılması zorunlu olmayıp kişilerin isteğine bağlıdır.
Kasko Sigortası ise bunlardan tamamen farklı olup, kaza halinde kişinin kendi
aracında meydana gelen zararı karşılamak için isteğe bağlı olarak yaptırılan bir sigorta
türüdür. Bu yüzden kişinin kendi aracındaki değil, zarar verdiği araçtaki ve kişilerdeki zararı
karşılayan Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile karıştırılmamalıdır.
Her ne kadar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası yaptırılması zorunlu ise de, kişi
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası yaptırmamış ve sigortasız aracıyla seyir halinde iken
kusuruyla 3. kişinin maddi veya bedeni zarara uğramasına sebep olmuşsa bu zararlar
karşılıksız mı kalacak sorusu akla gelebilir. Böyle bir durumda zarara uğrayan 3. kişiler
zararlarını Güvence Hesabı adı verilen fondan karşılayabilecektir. Yine zarar veren aracın
veya araç sürücüsünün tespit edilemediği durumlarda da Güvence Hesabına
başvurulabilecektir. Ancak Güvence Hesabı zarar gören 3. kişilerin ancak bedeni zararlarını
karşılamakta olup, maddi ve manevi zararlar bu fondan karşılanamamaktadır. Güvence
Hesabının teminat limitleri de kazanın meydana geldiği yıldaki Zorunlu Mali Mesuliyet
Sigortası teminat limitleri ile aynıdır.
Trafik kazasının kazaya sebep olan araç sürücüsünün ehliyetsiz araç kullanması,
uyuşturucu veya alkol etkisinde araç kullanması gibi kasti veya ağır kusurlu hareketleri
neticesinde gerçekleşmiş olması halinde sigorta şirketleri zarar gören 3. kişilere ödedikleri
tazminatları zarara sebep olan araç sahibi veya sürücüsüne rücu edebilecek, yani zarar
görenlere ödedikleri tutarların araç sahibi veya sürücüsü tarafından kendisine geri ödenmesini
isteyebilecektir.
Söz konusu zararların sigorta şirketleri tarafından yukarıda belirttiğimiz poliçeler
kapsamında karşılanabilmesi için öncelikle sigorta şirketlerine başvuru yapılması
gerekmektedir. Sigorta şirketlerine başvuru yapılmaksızın dava açılması halinde davanız
usulden reddedilecektir. Başvuruda bulunurken, başvuruda aranacak belgelerin eksiksiz
şekilde sigorta şirketine gönderilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte sigorta şirketleri

tarafından başvuruda bulunmanıza rağmen talepleriniz karşılanmadığında dava yoluna
gitmeden önce arabuluculuk yoluna başvurmak kanunen zorunlu tutulmuştur. Bahse konu
tazminatları sigorta şirketlerinden karşılayabilmek adına izlenmesi gereken bu prosedürün
titizlikle takip edilmesi gerekmekte olup bu durum ileride hak kaybına uğranmaması
açısından büyük önem taşımaktadır.
Hatırlatmakta fayda vardır ki, zararlarınızın tazmini için sigorta şirketlerine başvurmuş
olmanız, zarara sebep olan araç sahibi veya sürücüsüne karşı başvuru ve dava haklarınızı
ortadan kaldırmamaktadır. Kusurlu araç sürücüsü, kusurlu araç sahibi, kusurlu aracın Zorunlu
Mali Mesuliyet Sigortacısı ve varsa İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortacısından yalnızca birisine
karşı başvuruda bulunmanız veya dava açmanız mümkün olduğu gibi, hepsine karşı aynı anda
dava açmanız da mümkündür.
Son olarak, motorlu araç kullanımından doğan zararların tazminine ilişkin taleplerin
zarar görenin, zararı veya tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halde
kaza tarihinden itibaren 10 yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı unutulmamalıdır. Bu süreler
geçtikten sonra söz konusu taleplerinizi ileri sürmeniz mümkün olmayacaktır. Ancak olayda
bedeni yaralanma veya ölüm olması halinde cezayı gerektiren bir fiil söz konusu olduğundan,
bu durumda Ceza Kanunu’nda bu fiil için öngörülen zamanaşımı süresi tazminat için
belirtilen sürelerden daha uzun ise bu zamanaşımı süresi tazminat talepleri bakımından da
geçerli olacaktır.
Hepinize iyi haftalar dilerim.
Haftaya görüşmek üzere, adaletle kalın..