Bugun...


AYSUN ÜNAL

facebook-paylas
ATATÜRK ve TÜRKLER
Tarih: 25-10-2023 16:25:00 Güncelleme: 25-10-2023 16:25:00


ATATÜRK ve TÜRKLER
Hakikat Nerede?
Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
Dinleyin sesini doğan tarihin,  Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak
Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.
..
Asya’nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa’nın Alplerinde Oğuz torunları
Doğudan çıkan biz
Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz
Türk, sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir.
 Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
 Ey yığın yığın insan gafletleri
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Hakikat nerede? 

Atatürk’ün yazdığı bu dizeler,tarihimize ışık tutan birer ipuçlarıdır.Öğrencilik yıllarında
yazdığı bu şiir daha sonra Türklerin kökenini araştırmak için görevlendirdiği Tahsin
Mayatepek’in araştırmaları, Güneş Dil teorisi,Türk Tarih Kurumu onun tarihimize,kökenimize
verdiği önemi göstermektedir.
17 Eylül 1922’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 130.toplantısının birinci oturumunda
yaptığı konuşmada ise şöyle demiştir:
Efendiler,

Bu insanlık dünyasında en az yüz milyonu aşkın nüfustan oluşan büyük bir Türk milleti
vardır ve bu milletin yeryüzündeki genişliği oranında tarih alanında da bir derinliği
vardır.Türk milletinin kökünün dayandığı Türk adındaki insan ,insanlığın ikinci babası Nuh
Aleyhisselam'ın oğlu Yafes’in oğlu olan kişidir.”demiştir.Bu konuşma hala kayıtlarda
bulunmaktadır.
Tufan öncesi medeniyetleri de araştırıp tarihimize ışık tutmuş,Anadolu topraklarında bir
misafir değil tarih öncesi çağlarda da ev sahipliği yaptığımızı anlatmaya çalışmıştır.Gerçekler
Atatürk’ün ahirete geçişinin ardından malesef arşivlerde bir araştırma olarak kalmış,hatta
bazı araştırmaları da yurtdışına götürülmüştür.Yabancıların, “Kök ırk” olarak kabul edilecek
bir ırkı değersizleştirme çabaları başarıya ulaşmıştır.
Öyle bir deha ki zamanının çok ötesinde, her ülkeye nasip olmayacak bir lider Mustafa
Kemal Atatürk...Bir milleti yeniden ayağa kaldırmak için ,her şeyi en ince hesabıyla planlayıp
yapan ,bu ülke için seçilmiş bir ruh...Söyledikleri gelişi güzel söylenmiş kelimeler
değil,geçmişimize ve geleceğimize ışık tutan birer öğüt gibidir. “Ne mutlu Türk’üm diyene!”
derken Türk olmak değil, Türk’üm diyebilmenin önemini belirtmiştir.Gençliğe Hitabe de
hem geçmişi anlatırcasına bir öğüt, hem de geleceği anlatırcasına bir uyarı niteliği taşıyıp
gençliğe, özellikle de son satırlarında belirtilen kişiye bir vasiyet gibidir.
Ülkemizin kuruluş tarihi olan 29 Ekim 1923 özel seçilmiş bir tarihtir.30 Ekim 1918 Mondros
Mütarekesinin etkisini unutturmak ve düşman devletlere bir ders niteliğinde olması açısından
29 Ekim’i yani bir gün öncesini seçmiştir.Mütarekeden 4 yıl sonra Cumhuriyetimizin ilanıyla
düşmana bir kez daha galip gelmiştir.30 Ekim’in intikamını almıştır.
Ezoterik açıdan da bakıldığında bu tarih çok özel ve seçilmiş bir tarih olup,”Türkiye
Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” sözünün bir mührü ve tılsımı niteliğindedir.



Bu yazı 2393 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI